KURULUM

METİN

Milli Reasürans Sanat Galerisi İspanya’dan gelen özel bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergide 17. ve 20. yüzyılları arasında yaşamış Avrupa’nın önde gelen ve farklı teknikler kullanan sanatçılarının yaptığı, Toledo şehrini ve sakinlerini konu alan gravürler yer alıyor.

Tarihi boyunca Romalılar, Vizigotlar, Emeviler, Fransızlar ve İspanyollara ev sahipliği yapan, işgaller ve iç savaşlar yaşayan Toledo, bu zengin geçmişinden bugüne kalan katedralleri, sinagogları, camileri, ortaçağ yapısı binaları, Müslüman Emevilerden miras alınan ve bugün turistik amaçlarla hala sürdürülen deri işçiliği, kılıç ve benzeri kesici silahlar yapımı ve altın kakmacılığı ile Avrupa’nın en özgün kentleri arasında ve UNESCO’nun koruma altına alınan dünya kentleri listesinin en üst sıralarında bulunuyor.

Avrupa’da ilk örnekleri 16. yüzyılda ortaya çıkan seyahat kitaplarının sayfalarında görülen, dönemlerinin önde gelen sanatçılarının yaptığı gravürlerde kentlerin önemli yapıları, kırsal manzaralar, kent ve kır yaşamı betimleniyordu.

Toledo kentinin, içinde Doğu’yu egzotizmi de barındıran özgün yapısı, tarihi, estetiği ve mimari değerleriyle bu kitapların içinde her zaman önemli bir yer bulduğu ve 16. yüzyılın sonlarında ağırladığı El Greco gibi usta bir sanatçının fırçasından çıkan eserlerle tüm Avrupa’da tanınan bir imge haline geldiği görülüyor.

Toledo’nun yıldızı, 19. yüzyıl başlarında geçmişe, özellikle Ortaçağ’a duyulan hayranlıkla, kırsal manzarayı, fakirliği, Ruskin tarzı gelenekçiliği kavramak ve ona yeni bir biçim vermek arayışında olan sanatçılar için ana durak haline gelmesiyle parladı.

Toledo’da yaşayan Dalí, Buñuel, Lorca, Alberti gibi önemli isimlerin yanı sıra usta heykeltraş Alberto Sánchez‘in yapıtları Avrupa’da Toledo efsanesinin yayılmasına bu tarihi kentin aynı zamanda modernizmin simgesi haline de gelmesine yol açtı.

ESERLER

BASINDAN