Saklamak ve Paylaşmak
Modern Fin Mimarlığında Müzeler ve Kütüphaneler

“Saklamak ve Paylaşmak” üst başlığında hazırlanan Modern Fin Mimarlığında Müzeler ve Kütüphaneler sergisi, 2008 yılında Venedik Mimarlık Bienali’nde sergilendikten sonra İstanbul’da izleyicilerle buluşacak.

Fin Mimarlık Müzesi tarafından hazırlanan Modern Fin mimarlığında müzeler ve kütüphaneler sergisi Finlandiya Büyükelçiliği ve Koç Holding’in sponsorluğunda 24 Kasım-19 Aralık 2009 tarihleri arasında Millî Reasürans Sanat Galerisi’nde izlenebilir.

Saklamak ve Paylaşmak adıyla Fin Mimarlık Müzesi tarafından hazırlanan sergi bize Fin mimarisinden bir kesiti sunar. Modern Fin Mimarlığı’nda kendine özgü bir yere sahip olan Fin müze ve kütüphane mimarlığı geçen yüzyıldan günümüze değişerek ve gelişerek ulaşmıştır.

Finliler ve halk kütüphaneleri arasındaki samimi ilişki, doğal bir ağırbaşlılığı yakışır bir her gün hissi ile birleştiren bir mimari için zemin hazırlar. Bir kütüphane binasının şehir manzarası ve içerisindeki kamu alanları bağlamında iki yönlü doğasını ifade etmek ise mimara kalmış bir şeydir. Fin kütüphane binalarına ‘Şaşırtıcı Mimari’nin tipik özellikleri eleştirmeden ve doğrudan uygulanamaz, çünkü halka hizmet binası olarak bir kütüphanenin statüsü daha çok çevrenin incelikli bir yorumunu gerektirir ve daima limitsiz erişim talep eder.

Kütüphaneler, müzeler ve diğer kültür yapıları gelecekte, özellikle de büyük şehirlerde yeni roller alabilir. İspanya’nın Bilbao şehri, bir müzesinin etrafında yeni bir imaj ve turist çekim merkezi oluşturuyor. Viyana ve Rotterdam’da büyük kütüphaneler bu şehirlerin yoksul semtlerinde sosyal durumun gelişmesine yardımcı oldu. Finlandiya Tampere’deki Amuri İşçi Barındırma Müzesi’ndeki kafe özellikle yaşlı insanlar için çok önemli bir buluşma noktası haline geldi.

Finlandiya’nın refahı arttıkça, kütüphaneler dahil olmak üzere çeşitli mekanlar ve işlevler için yeni çözümler bulma girişimleri yapıldı. Raili ve Reima Pietilä tarafından tasarlanan Yeni Tampere Şehir Kütüphanesi 1986 yılında tamamlandı ve bir kütüphanenin de neşeli ve son derece bireysel olabileceğini kanıtladı. 1990’lardaki ekonomik durgunluk sırasında birçok proje ertelendi veya bir kenara atıldı ancak 2000’lerde ilginç tasarımlı kütüphanelerin yeniden yapıldığını görebildik.