SERGİLER / GEÇMİŞ / MODERN KİLİMLER

METİN

Derinlik İçinde Derinlik, Boyut Dışında Boyut Aramak

Kuantum fiziğindeki belirsizlik ilkesi, kozmoloji, biyoloji, vs. alanındaki yeni buluşlar: anti madde, kara delikler çoklu evrenler gibi çok ilginç teoriler, bilim kökenli olmayanların da ilgisini çekmektedir. Dolayısı ile felsefe, edebiyat ve çeşitli sanat dalları da bundan etkilenmektedir.

Evrendeki en küçük parçacıklar veya evrendeki en uzak ve en yaşlı ve hatta şimdi yok olmuş olan galaksiler ve yıldızlar ve onların hareketleri insan gözünün algılayabileceği şekilde görüntüleyebilmeye başlamış ve bunların pek çoğu da yayınlarda ve internet ortamında izlenebilmektedir. Bütün bu çarpıcı görsel ve yazılı materyal de sanatçıları etkilemektedir.

Belkıs Balpınar da evrenin ve varlığın sırlarını merak edenlerden birisi, merak etmeyenlere şaşırdığını söylüyor. Kütüphanesi son yıllarda sayıları gittikçe artan bilim kitapları ile dolu. Yaptığı işler de bu içsel ilgisini ve bilgisini yansıtıyor doğrusu.

Belkıs Balpınar geleneksel kilimlerin bazı motiflerinin nesiller boyu aktarılan” Ana Tanrıça” sembolizminin bir devamı olduğunu ileri süren araştırmacılardan birisidir. Kilim desenlerindeki nesilden nesle devam eden bu devamlılığı kırarak Güzel Sanatlar Akademisi eğitimi almış biri olarak, uzun yıllar sonra kendi sanatsal görüşlerini ‘kilim’ dokusu ile uygulamaya karar vermiştir.

İlk başlarda kilim motiflerinden hareket ederek kendi desenlerini yapmaya başlar. Tekrarlayan geometrik kilim motifleri yerine, - gelenekselden hareket ederek birşeyler yapmaya çalışanlar gibi- tek başına bir motifi alıp, çok büyük ölçeklerde kullanarak, çekip çekiştirerek kendi deyimi ile kilim motiflerinin “genleriyle oynayarak” yeni birşeyler yaratmaya çalışmıştır.

Çalışmalarına 1986 yılında başlangıcından itibaren bakacak olursak ki bu sergi de onun çalışmalarının bir retrospektifi şeklinde seçilmiştir ilginç bir evrime şahit oluruz.

Belkıs Balpınar’a göre “Kilim desenleri binlerce yıl içinde esas sembolik görüntüsü bozulmadan, çok yavaş bir şekilde evrim geçirmiş olduğundan nesiller boyunca tüm fazlalıklarından arınmış bugünkü biçimlerine gelmişlerdir, o nedenle onlardan yeni bir şeyler yaratabilmek, bir canlı organizmanın DNA yapısına müdahale edip yeni bir varlık ortaya çıkartmaya benzer, sonuçta melez bir şey ortaya çıkar”. Ama kilim motiflerinden hareket ettiği ilk çalışmalarında bile bir uzam derinliği araştırması vardır.

Daha sonraki çalışmalarında kilim motiflerinden kurtulabilmek için kendi geometrik tasarımlarını uygulamaya başlar.

Bu da yetmez geleneksel kilim dokuyucularının dokumakta çok zorluk çektikleri kıvrımlı yuvarlak hatları uygulatmaya baslar. Bu ona daha fazla özgürlük verecektir.

Daha da derinlik katabilmek için düz kilim dokusu üzerine düğümlü halı dokuması uygular, uzun düğümler atarak aşağı doğru sarkan yün ipliklerle akan boya damlalarını taklit eder. Derinlik içinde derinlik, üçüncü boyut dışında başka boyutlar arar.

Geometrik ya da kıvrımlı hatlarla da olsa artık çalışmalarında düz yüzeyde üçüncü boyutu ifade edebilmektedir. Bunları parçalara bölerek, bu boyutların dışında başka boyutların da olduğunu ima eder.

Uzamda açılıp giden asimetrik spirallerin verdiği derinlik duygusu yetmezmiş gibi onları parçalara ayırıp, boşlukta da bir şeyler olduğunu ima edercesine aralarını boş bırakır.

Bu da yetmez mikro ve makro uzamlardaki döngüsel hareketleri gösterebilmek için kilimleri dört köşe çerçevelerinden kurtarır döndürerek ileri fırlatır.

Uzaydaki galaksilerin göreceli konumlarını ya da temel parçacıkların göreceli hareketlerini göstermek istercesine, çeşitli bakış açılarından görünmekte olan uzamları ifade eden, kilim olarak dokuttuğu formlarını ayrı bir malzeme olan keçe üzerine aplike ettirir.

Son yıllarda ise kilim dokusu dışında keçe ile de ilgilenmeye başlamıştır. Yardımcılarla birlikte desenin ortaya çıkartılışında keçenin uygulamasına şahsen katılmak olanağına kavuşmuş olması anında değişiklikler yapabilmesini sağladığından bu özgürlük de yaratıcılığını kamçılamaktadır.

Belkıs Balpınar’ın işleri ilk bakışta 60’larin optik illüzyon yaratmak amacını güden pop-art’ını hatırlatsa da onun çalışmalarındaki amaç göz aldatmacasından öteye geçer. Bazen optik illüzyonu kullansa da bunu mikro ve makro uzamlardaki değişik düzlemleri içindeki sarmal hareketleri bir tek bir görüntü üzerinde yansıtabilmek için yaptığı anlaşılmaktadır.

Belkıs Balpınar, geleneksel Anadolu kilim desenlerini yorumlamanın ötesine geçerek, sadece geleneksel kilim dokumalarında olduğu gibi el bükümü kök boyalarla boyanmış yun iplikleri ve antik “kilim” “slit tapestry weave” tekniğini kullanmaktadır. Kendi deyimi ile “Kilim” dokumasının ve keçenin düz yüzeyi” flatland”i üzerinde mikro ve makro evrenlerde göremediğimiz hareketlerin oluşturduğu değişik uzamları göstererek yarattığı derinlikler içinde derinlikler ve bildiğimiz boyutların dışındaki boyutları yansıtmaya çalışan bir 21. yüzyıl sanatçısıdır. - Amelie Edgü

ESERLER

BASINDAN