KURULUM

METİN

Sanat eğitimini Viyana’da yapan ve Avusturya’da günümüz sanatçıları arasında dikkati çeken Kemal Seyhan Türkiye’deki ilk kişisel sergisini Millî Reasürans Sanat Galerisi’nde düzenliyor.

1981 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nde Sosyoloji öğrenimi gördü. Kemal Seyhan aynı yıl Viyana’ya gitti. Viyana Üniversitesi’nde sanat tarihi ve felsefe okudu (1985-1987). Daha sonra sanat eğitimini Hochschule für Angewandte Kunst’da resim ve grafik bölümünde Prof. Adolf Frohner’in atölyesinde sürdürdü (1987-1996) ve “üstün başarı” ile tamamladı.

1987 yılında ilk sanatsal etkinliği olan 1. Viyana Sanat Sempozyumu “Interaktion”a katıldı. 1988’de Viyana’da “Reaktionen” karma sergisinde yer aldı.

Sahne tasarımı alanında da çalışmaya başladı ve 1991 yılında Gül Gürses’in yönettiği “Niemand auf Reisen” oyununun sahne tasarımını gerçekleştirdi. Bu alandaki çalışmalarını daha sonraki yıllarda da başarıyla sürdürdü.

1992’de Salzburg’da “Art Protect Rainforest” ve Viyana’da “Positionen” karma sergilerinde yer aldı. 1993’te 23. Avusturya Grafik Yarışması’nda Vorarlberg Eyaleti Ödülü’nü kazandı. 1994’de Viyana’da “Reaktionen”, 1995’de “Event” karma sergilerine ve “Jeunesse” resim yarışması ödül sergisine katıldı, aynı yıl Sussman Vakfı bursunu kazandı.

Kemal Seyhan’ın eserleri, Türkiye’deki ilk kez, 1996’da İstanbul’da düzenlenen Habitat II’de “Öteki” sergisinde yer aldı. Aynı yıl Niederösterreich Eyaleti Sanat Ödülü’nü kazandı.

1999’da ilk kişisel sergisini Viyana’da düzenledi. Daha sonraki yıllarda Viyana’da (2000) ve Almanya Münih’te (2001 ve 2002) üç kişisel sergi daha açtı. Viyana’da 2002’de “T-art”, 2004’te “21. Jahrhundert” karma sergilerine katıldı.

Millî Reasürans Sanat Galerisi’nde düzenlenen sergi sanatçının dördüncü ve Türkiye’de açılan ilk kişisel sergisi. Sergi nedeniyle yayınlanan katalogdaki sunuş yazısında Levent Çalıkoğlu, sanatçının büyük bir cesaretle, “Olduğum şey bu. Kendimden başka hiçbir şeyi yansıtmayan, renk ile eylemin kendi asli sınırlarını keşfetmeye ve göstermeye çalışan bir yüzeyim ben!” dediğini belirtiyor ve “Greenberg modernizminin son nokta olarak ilan ettiği tuvalin yassılığı meselesinin ardından söylenebilecekler üzerine düşünüyor Kemal Seyhan” diyor.

Çalıkoğlu, günümüz Avusturya modern sanatçıları arasında yer alan Kemal Seyhan’ın imgeyi kendine yatan bir bütün olarak gördüğünü, “doğayı var eden olası nesne ve durumların yerine geçmeye ve öykünmeye çalışmadığını”, imgenin zihnimizde var olan her şeyi dışlayarak kendisi olduğunu belirtiyor ve bu tavrıyla geleneksel resim sanatının dışında kalan, resim alanında modernizmin günümüzdeki imgenin ötesinde yüzey, mekan, boşluk, renk sorunsallarına yönelen ve kendine göre bir yaratış süreci ortaya çıkaran Kemal Seyhan’ın yapıtlarını, “yatay ve dikey hareketin bir ızgara gibi yüzeyin boşluğuna gerilmesi ve rengin bir arma motif gibi yayılmasının bileşkesi üzerine kurulu bu resimler zihinsel süreçle eylemsel süreç arasındaki zamanda, düşüncenin çözüldüğü ve eylemin imgeye adandığı tuhaf bir bütünleşme anının gerilimini taşıyorlar” diye yorumluyor ve ressamın “biriktirdikleri ve oluşturmak istedikleri arasında bir tür Araf yolcusu olarak boşlukta durduğunu” belirtiyor.

Kemal Seyhan’ın Millî Reasürans Sanat Galerisi’nde açılan sergisi 12 Ekim-25 Kasım tarihleri arasında izlenebilir.

ESERLER