Ayrım diye bir şey varsa, insan ile hayvan arasında değil, insanla hayvanı insan ve hayvan kılan dizge ile insan ve hayvan arasında. Tersine bir denklem dolayısıyla: insan başı, insan arche’si, insan arşivi değil, baş yerine yüz… İnsanlar başlarından olurken, hayvanların başlarında haleleri ve yüzleri var… Avrupa sanatında azizler, hayvanlar ve caputa mortua... Faşizm zamanlarında ölüler göğe gözleri açık gittiği için geriye kalanlara yüklenen çifte sorumluluk, ölülerin gözlerini kapatmak ve yaşayanların gözlerini açık tutmaksa, burada da çifte bir sorumluluk ve uyarı: insanları başlarından, hayvanları insanlıklarından kurtararak onları her ikisinin arasındaki ayrımı belirginleştirdiği denli öteleyen bir geleceğe, henüz olmamış bir geleceğe açılan ayna...
KURULUM
METİN
Ve basit olduğu denli (en) karmaşık çözümü sanatçının: anıt değil, anımsama ve unutma değil, anımsayarak ve unutarak kurulan, geçmişi ve geleceği kendi belgeledikleriyle mütemadi olarak yorumlayan, arche’ye yaslanan bir arşiv değil, hayvanlık ve insanlık değil, ne ismi ne belleği ne de bellek için uygun olan, hiçbir zaman deneyimlemediğimiz ama bizi yine de bırakmayan o şeye, şimdi’de ve burada’da açılan alan, kendisi ve yalınlığı mevcudiyetin. Anıtın içinde anıt olmayan... Temsil etmek, ele geçirmek, anıt dikmek, açılan bir pencereden bakmak değil, yüzsüzlük değil, mevcudiyetin aralanan penceresi: mevcudiyetin Karakaya heykellerinde yüzü böyle, o kadar…
Zeynep Sayın
ESERLER
KİTAP
Bu İnternet Sitesi içeriğinde yer alan tüm yayınlar Milli Reasürans Sanat Galerisi'ne ait olup izin alınmaksızın kısmen veya tamamen kopyalanamaz, başka bir yere taşınamaz, her ne şekilde olursa olsun yayımlanamaz ve kaynak gösterilmeksizin kullanılamaz. Bu hususu ihlal eden kişiler hakkında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan hukuki ve cezai yaptırımlar uygulanarak yasal işlemler başlatılır.