“İçindeki”
SUZY HUG-LÉVY
11.03.1997 - 29.03.1997
● Sanatçı Suzy Hug-Lévy tel, metal, kauçuk gibi malzemeler kullanarak yaptığı kadın giysisi heykelleriyle, Dünya Kadınlar Günü’nde bir kadın sanatçının yaratıcı dünyasından ışıklar gönderiyor.
● Heykel, performans, video ve müzik eşliğinde sunulan çalışma 11 Mart’tan itibaren Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde izlenebilir.
● Sanatçının geçen yıl Habitat-2 kapsamında sergilenen “Kökler/im/imiz” adlı çalışması San Francisco Museum of Modern Art’ta yapılan Design Lanscape Forum’a davet edilmişti.
“Doğa sömürülecek bir şeydir, kadın da öyle. Ama kadınlara bir de kendilerine gözcülük yapmaları, kendi zincirlerini patlatmaları ve kendi hapishane hücrelerinin kapılarını kendi üzerlerine kapamaları öğretildi.” Bu sözler Murray Boachim’a ait. Sanatçı Suzy Hug-Lévy, “İçindeki” adını verdiği sergisini 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, “Kadınların birey olarak bu durumdan bir an önce kurtulması gerektiği inancıyla” bütün kadınlara adıyor.
Sergide heykel, performans ve video teknikleri birlikte kullanılarak bir enstalasyon gerçekleştiriliyor. Sanatçı amacının izleyenlere sadece bir sanat eseri sunmak olmadığını, sorular soran ve izleyenin de sorular sormasını sağlayacak bir çalışma yapmak olduğunu açıklıyor.
Sergide heykeller tel, çelik ağ, yay, ince borular, çivi, bakır, pirinç tabakaları ya da şeritleri, kauçuk, keçe, kağıt vb. gibi değişik malzemelerle yapılmış, çeşitli dönemleri çağrıştıran kadın giysileri olarak biçimlendirilmiş. Malzemelerin özellikleri dikkate alındığında heykellerin zerafeti ve estetiği dikkati çekiyor. Metal malzemeler çoğunlukta olmasına karşın kaynak, perçin, vida vb. gibi bağlantı yoluna gidilmemiş. Metal şeritler dikilmiş, tel ağlar bağlanmış, kauçuk şeritler büyük şişlerle örülmüş, keçeler boğum yapılmış, kâğıtlar bükülmüş özel bulamaçlara batırılmış. Böylece ortaya değişik biçimler çıkmış. Bildiğimiz çiviler bir elbisenin eteğini süsleyen taftaya dönüşmüş.
Sanatçı, “Önce ellerimden vazgeçtim, sonra sokak sokak gezerek bütün hurdacıları ve malzeme satıcılarını tanıdım” diyor. Eldiven kullanmamış, çünkü malzemeyi hissedemiyormuş ve ona şekil verirken tam hakim olamıyormuş. sonra uzun denemeler yapmış ve sonuçta özgün tekniklerle malzemeye şekiller verebilmiş. Sanatçı kullandığı malzemeleri seçerken kadının sağlamlığını, biçimdeki estetiği malzemeler, bildiğimiz ve yaşamımıza tanıklık eden malzemeler. Bu malzemelerin hiç umulmadık biçimlere bürünmesi izleyeni şaşırtıyor. Sanatçı bu malzemeleri ararken, seçerken ve kullanırken heyecanlandığını, ancak kendisini malzemenin büyüsüne kaptırmamak için de dikkkatli olduğunu söylüyor.