Aslı Narin'in yakın dönemde ürettiği fotoğraf serileriyle buluntu fotoğraflardan oluşan bir başka seriyi bir araya getirdiği Carpe Noctem, geceyi hakkını vererek yaşama çağrısında bulunuyor. Sergide sanatçı, hem geceleyin sokakta yaptığı gezintilerle fotoğrafların bir kahramanı, hem de gecenin hayatı kavramaya dair potansiyelini, karanlığın içindeki aydınlığı ve gün ışığında mümkün olmayacak başka türlü bir oluş halini keşfetmeye çalışan bir araştırmacı gibi karşımıza çıkıyor. Gecenin karanlığını, görsel deneyimleri ve fotografik imgeleri eşik fikri etrafında birleştirerek görsel estetik deneyimin sınırlarını araştırıyor.
Antik Yunan anlatılarında Tanrıça Niks ile kişilik kazanan Gece, ezeli gece ile dünyevi gece arasındaki eşiği de simgeler. Dünyevi gece somut ve algılanabilir bir dünyaya aitken, ezeli gece bunun ötesini simgeler. Gecenin eşiğini aşmak, duyularla algılanabilir dünyevi deneyimlerin sınırlarını da aşmak demektir. Narin'in görme eşiğinde yakaladığı görüntüler aracılığıyla yaşamın sahici yanını sezme çabası, gecenin sonunda karanlıktan yeniden gün ışığına çıktığında bir çeşit yenilenme yaşamayı hedefler. Carpe Noctem, eşikten atladıktan sonra yaşananların kaydını tutarak bu dönüşüm sürecini, görmenin sınırlarında dolanan bir estetikle izleyiciye sunuyor.